Ruh sağlığı alanındaki rahatsızlıklar için geliştirilmiş kimi sınıflandırmalar vardır. Bu sınıflandırmalar, dünyanın her yerindeki uzmanların üzerinde ortaklaşabilmesi adına yapılmıştır. Bunlar birtakım duygusal, düşünsel, davranışsal ve fiziksel belirtilerin bir araya gelmesi ile oluşan tanılardır.
Bu yazıda sosyal fobi (anksiyete) tanısına gelin birlikte göz atalım.
Sosyal fobi en basit anlamıyla kişilerin sosyal ortamlarda ve performans sergileyecekleri durumlarda yaşadıkları yoğun kaygıyı ifade eder. Sosyal fobi tanısı için aşağıda sıralanan belirtilerden bir kısmının yoğun olarak yaşanması gerekmektedir ve en yaygın sosyal fobi belirtileri şunlardır:

Sosyal ortamlarda ve topluluk önünde sergilenen bir performans sırasında hissedilen yoğun kaygı, korku
Başkaları tarafından eleştirilme ve olumsuz değerlendirilme korkusu
Sosyal durumlardan komple kaçınma veya sınırlı katılım sağlama
Yüz kızarması, titreme, terleme, mide rahatsızlığı, sesin titremesi gibi fiziksel belirtiler
Topluluk önünde konuşmada zorluk
Yeni insanlarla tanışmada zorluk
Sohbet başlatma veya sürdürme sırasında yaşanan yoğun kaygı
Telefon görüşmelerinde yaşanan yoğun kaygı
Başkaları tarafından sürekli izleniyormuş, gözlemleniyormuş ve değerlendiriliyormuş gibi hissetme
Dünyanın neresinde olursak olalım bir ruh sağlığı uzmanı herhangi birinin sosyal fobiye sahip olduğunu bir çırpıda anlayabilir. Yukarıda saydığım belirtiler bize bu rahatsızlığın kabaca neye benzediğini gösterir. Ancak 'hastalık yoktur, hasta vardır.' sözünü hatırlatmak isterim. Her birey, herhangi bir rahatsızlığı kendi özgün koşullarıyla deneyimler. Herkesin sosyal kaygı yaşarken hissettikleri, düşündükleri, yaptıkları sadece o kişiye ait olan hayatında anlam bulur.
Yani denebilir ki sosyal fobi tanısı için kriterler dünyanın her yerinde birdir ama görünümleri onu deneyimleyen insan sayısı kadar çok olabilir.
Sosyal fobi, tedavisi mümkün bir rahatsızlıktır. Pek çok psikoterapi yaklaşımının sosyal fobi tedavisinde başarılı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Yaşanan kaygının yoğunluğu ve sıklığına göre psikoterapiye ek olarak ilaç tedavisi de oldukça faydalıdır. Kıymetli olan, baş edemediğinizi fark ettiğinizde bu yıpratıcı rahatsızlık için profesyonel destek almaya açık olmanızdır.